Kök Hücreler
Kök hücreler vücudun ham maddeleri olup özel işlevlere sahip diğer tüm hücrelerin köken alarak üretildiği hücrelerdir. Vücutta veya laboratuvarda doğru koşullar altında kök hücreler bölünerek yavru hücreler adı verilen daha fazla hücre oluşturur. Bu yavru hücreler ya yeni kök hücrelere ya da kan hücreleri, beyin hücreleri, kalp kası hücreleri veya kemik hücreleri gibi daha spesifik bir işleve sahip özelleşmiş hücrelere farklılaşır. Kök hücre türleri arasında hematopoetik kök hücre, embriyonik kök hücre ve mezenkimal kök hücre bulunur.
Ekstrasellüler veziküller/Eksozom
Ekstrasellüler veziküller/Eksozomlar, vücudun fizyolojik ve patolojik süreçlerinde rol oynamak üzere nükleik asitleri, büyüme faktörlerini, proteinleri, lipitleri, amino asitleri ve diğer biyoaktif maddeleri taşıyan, çok sayıda farklı hücreler tarafından salgılanan nano boyutlu küçük hücre dışı keseciklerdir. Eser miktarda genetik materyal ve hücre kalıntısı içeren eksozomlar düşük düzeyde immün yanıta yol açarlar. Eksozomlar serum, plazma, beyin omurilik sıvısı gibi biyolojik sıvılarda, tüm vücut hücrelerinde hayvansal kaynaklı olarak elde edilebilirken bitkisel hücreler kaynaklı eksozomlarda elde edilerek tedavi amaçlı kullanılabilir.
PRP/PRF
Trombosit açısından zengin plazma (Platelet rich plasma/PRP), otolog büyüme faktörlerinin yüksek konsantrasyonunu doğal olarak elde etmek için basit, etkili ve minimal invazif bir yöntemdir. Yüksek konsantrasyonda trombosit içeren PRP’nin üretimi, kanın plazma ve buffycoat kısmını ayırmak ve uzaklaştırmak için otolog kanın santrifüjlenmesini içerir. PRP; diş hekimliği, dermatoloji, plastik ve çene cerrahisi, akut travma, estetik cerrahi gibi farklı alanlarda kullanım alanı sunar. PRP’nin farklı patofizyolojik mekanizmaya sahip hastalıkların tedavi sürecinde yaygın olarak kullanılmasının temel gerekçesi içerisinde trombositler ve çeşitli kan hücrelerinin varlığı, doku onarım sürecini destekleyebilen ve düzenleyebilen lökosit türevli katabolik sitokinler ve fibrinojen dahil olmak üzere önemli büyüme faktörleri ve diğer sinyal molekülleri içermesine dayanır.
Trombosit açısından zengin fibrin (PRF); ikinci nesil trombosit konsantresi olarak bilinen yapı fibrin pıhtısı içerisinde trombositleri, immün modülatörleri ve enflamatuvar sitokinlerin biriktirilmesini amaçlayan otolog trombosit ve lökosit bakımından zengindir. PRF hazırlama protokolü basit ve etkili olup herhangi bir antikoagülan gerektirmediği için PRF kullanımına bağlı yara iyileşmesi süreci antikoagülanlar tarafından engellenmez ve pıhtılaşma doğal olarak gerçekleşir. PRF yalnızca immün ve antibakteriyel yanıtlarda rol oynayan değil aynı zamanda yara iyileşme sürecini de destekleyen yüksek lökosit konsantrasyonu dahil olmak üzere çeşitli avantajları vardır. PRF kendiliğinden yoğun fibrin ağı oluşturarak bozunma hızının yavaşlamasına ve dolayısıyla yara iyileşmesi sırasında büyüme faktörlerinin çevre dokuya salınmasının gecikmesine olanak tanır.
SVF
Stromal Vasküler Fraksiyon (SVF), adipoz dokunun işlenmesi esnasında elde edilen ortak üründür. Adipoz dokunun enzimatik veya mekanik yöntemler ile parçalanması ile türetilen SVF içerisinde olgun adipositler bulunmayıp adipoz doku kök hücreleri, adipoz doku progenitor hücreleri, fibroblastları, immün hücrelerini, epitel hücrelerini, endotel hücrelerini ve dolaşımla ve sinir sistemleri ile ilişkili diğer hücre tiplerini içeren heterojen bir hücre karışımından oluşur. SVF tedavisi; çeşitli otoimmün, ürolojik, nörolojik, pulmoner, oftalmolojik ve ortopedik hastalıkları olan hastalarda kullanılan hücresel tedavide ileri bir yaklaşımdır. SVF, birkaç farklı kök hücre tipinin yanı sıra büyüme faktörleri ve diğer biyolojik olarak aktif bileşenleri içerir. SVF hücrelerinin adipoz dokudan izolasyonu oldukça basit bir işlemdir. Ön anestezi, izolasyon ve SVF hücrelerinin enjeksiyonu da dahil olmak üzere tüm süreç yalnızca yaklaşık 4 saat sürer ve laboratuvar gerektirmeyen bir klinikte gerçekleştirilebilir.
Kök hücreler, ekstrasellüler veziküller, eksozomlar ve SVF gibi ürünlerin keşfedilmesi ve üretilmesine yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri yer alır.